GEZDİK GÖRDÜK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GEZDİK GÖRDÜK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 Haziran 2013 Pazar
Ben Artık Bir Ankaralıyım :)
Ben artık Ankaralıyım! :)
Malatya maceramız iki ay sonra son bulacak, yeni evimiz artık Ankara! Ankara'dayım demek yerine Ankaralıyım demeyi tercih ediyorum. Bu bugüne kadar yaşadığım tüm şehirler için de böyleydi... Çünkü her yer beni memleketimi aratmayacak kadar güzel ağırladı, kucakladı, evim oldu....
Malatya kelimelerle anlatamayacağım güzellikler sundu bana..Buradan ayrılmak inanılmaz burkuyor içimi..Okulum,öğrencilerim, velilerim,komşularım,dostlarım ve Malatya'nın eşsiz kültürü, mis yemekleri, harika insanları beni hiç gurbette hissettirmediler. Hiç kırılmadım,üzülmedim..Ne zaman zorda kalsam mutlaka bir yerden yardım eli uzandı..Ne zaman kötü hissetsem kucağını açtı.. Yeşili,suyu,kayısısı,kirazı,köfteleri, çeşit çeşit sarmaları, piknikleri,gezileri nasıl unutulur?? Fakat işte gelenin gözü gitmekte malesef...
Yine iki kişilik çekirdekcik ailemizle Eylül'de Ankara'ya misafir olmaya gidiyoruz. Eminim canım Ankara da bizi en güzel şekilde kucaklayacak..Hayatımıza güzel günler katacak. Seni de çok seveceğim Ankara! Sen de bizi sev :))
Diğer mutluluğum da Malatya'da vakıf olamadığım blogger arkadaşlarla tanışma fırsatıydı. Umarım Ankara'daki arkadaşlar da beni yalnız bırakmazlar :))
Güzel dualarınızı bekliyorum...
Allah yüzümüzü kara çıkarmasın inşallah!
7 Mayıs 2013 Salı
İtalya Gezimiz
Merhabalar,
Uzun zamandır planladığımız, heyecanlandığımız İtalya seyahatimizi sonunda gerçekleştirdik..İlk planlarımızı tur dahilinde yapsak da baş başa istediğimiz gibi bir tatil yapma fikri daha cazip geldi. Rüya gibi bir 6 gün geçirdik...
Sevgili eşim yoğunluğu ve stresi nedeniyle tatil planlamasına pek iştirak edemedi :) Hal böyle olunca bütün detaylarla ben ilgilendim. Günlerce araştırıp, okuduktan sonra uzuuuun uzun neler yenilecek, nereler görülecek, neler alınacak listeleri yaptım! Aslında tatil dönüşü oturup düşündüğümüzde çok fazla fire vermişiz bu listeden fakat tatilimizi koştur koştur geçirmek yerine beğendiğimiz bir yerde çok vakit geçirerek yorulduğumuzda dinlenerek tekrar görmek istediğimiz yerlere bir daha giderek kısacası gönlümüzün estiğince vaktiğimizi değerlendirdiğimiz için keşkelerimiz olmadı..
İtalya düşündüğümden de harika sanat,tarih ve romantizm dolu bir yermiş :)))
Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi bir yemek bloğu sahibesi olarak bize gezip gördüklerimizden çok yiyip içtiklerimizi anlatmak düşüyor sanırım :))
Eee İtalya denilince akla gelen ilk şeylerden biri tabi ki pizza oluyor!
Arkadaşlar! Bunlar pizzaysa biz Türkiye' de ne yiyoruz acep? :)) Böyle kabarık göründüklerine bakmayın hamur seçimi diye birşey yok hesi ince hamur hatta biraz malzemesi fazlaysa elinize alıp yemenizin imkanı yok o kadar ki :) Her biri birbirinden güzel bol çeşitli bisürü pizza denedik favorimi sona saklıyorum :) Yalnız gözlerim şöyle bol etli bişeyler aradı yok kardeşim onlar Türk usülüymüş meğersem :)) E etli olanları da domuz eti olduğundan sebzelilere daldık :))
Gezinin yorucu olacağını, çok yürüyeceğimiz için ayaklarımıza kara sular ineceğini söylemişlerdi, inanmamıştım! İndi vallahi :) Bunlar Floransa'dan...
O çok yorulduğumuz zamanlarda şöyle güzel bir kafeye oturup tatlı kahve keyfi yaptık..
E tabi makarnanın da dibine vurduk.. Yalnız ben kendi adıma pizzaları daha çok beğendim..Makarnalar da harika görünüyor ama ne bileyim çok da cezbetmedi..
Cafe Greco'dan bahsetmezsem ayıp olur :) İspanyol Merdivenleri'nin tam karşısında 250 yıllık bir kafe.. Garsonlarından biri fraklı diğerleri de papyonluydu.. Müşterisine bu kadar saygılı bir müessese görmedim ben valla :)) Ayrıca İtalya'da oturarak içtiğiniz kahve ile ayakta yer işgal etmeden içtiğiniz kahve arasında epeyce bir fiyat farkı var! İlginç bir özellik.. Hatta Floransa' da efendim 2 kahve 2 tatlı ya ödediğimizin neredeyse 2 katını masa için ödedik! Bilginize :)
İşin ilginç tarafı, en çok denemek istediğim şeylerde ki bunlar -tiramisu, lazanya ve makarna- biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Hatta daha ileri gideceğim kendi yaptığım lazanyanın daha güzel olduğunu bile düşünüyorum :))))))))
AAA! Aradım aradım bulamadım.. Sanırım fotograf makinesindekilerde dondurmalar :) En çok onlara bittim! :) Zilyon çeşit böyle döve döve döndüre döndüre koyuyorlar, bizde ne kadar sert ise onlarda da o kadar yumuşak ama HA-Rİ-KA!!!!!
Gelelim ENlerime :) :
1) En sevdiğim makarna : Kurutulmuş Domatesli ve Patlıcanlı Rotini
2) En sevdiğim pizza: Parça Mozarellalı Rokalı Pizza
Uzun zamandır planladığımız, heyecanlandığımız İtalya seyahatimizi sonunda gerçekleştirdik..İlk planlarımızı tur dahilinde yapsak da baş başa istediğimiz gibi bir tatil yapma fikri daha cazip geldi. Rüya gibi bir 6 gün geçirdik...
Sevgili eşim yoğunluğu ve stresi nedeniyle tatil planlamasına pek iştirak edemedi :) Hal böyle olunca bütün detaylarla ben ilgilendim. Günlerce araştırıp, okuduktan sonra uzuuuun uzun neler yenilecek, nereler görülecek, neler alınacak listeleri yaptım! Aslında tatil dönüşü oturup düşündüğümüzde çok fazla fire vermişiz bu listeden fakat tatilimizi koştur koştur geçirmek yerine beğendiğimiz bir yerde çok vakit geçirerek yorulduğumuzda dinlenerek tekrar görmek istediğimiz yerlere bir daha giderek kısacası gönlümüzün estiğince vaktiğimizi değerlendirdiğimiz için keşkelerimiz olmadı..
İtalya düşündüğümden de harika sanat,tarih ve romantizm dolu bir yermiş :)))
Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi bir yemek bloğu sahibesi olarak bize gezip gördüklerimizden çok yiyip içtiklerimizi anlatmak düşüyor sanırım :))
Eee İtalya denilince akla gelen ilk şeylerden biri tabi ki pizza oluyor!
Arkadaşlar! Bunlar pizzaysa biz Türkiye' de ne yiyoruz acep? :)) Böyle kabarık göründüklerine bakmayın hamur seçimi diye birşey yok hesi ince hamur hatta biraz malzemesi fazlaysa elinize alıp yemenizin imkanı yok o kadar ki :) Her biri birbirinden güzel bol çeşitli bisürü pizza denedik favorimi sona saklıyorum :) Yalnız gözlerim şöyle bol etli bişeyler aradı yok kardeşim onlar Türk usülüymüş meğersem :)) E etli olanları da domuz eti olduğundan sebzelilere daldık :))
Yemek yemeği seçtiğimiz bazı yerlerde bu tarz seçenekler vardı... Çeşit çok istediğinizden alıp lüpletiyorsunuz :)))
Gezinin yorucu olacağını, çok yürüyeceğimiz için ayaklarımıza kara sular ineceğini söylemişlerdi, inanmamıştım! İndi vallahi :) Bunlar Floransa'dan...
O çok yorulduğumuz zamanlarda şöyle güzel bir kafeye oturup tatlı kahve keyfi yaptık..
E tabi makarnanın da dibine vurduk.. Yalnız ben kendi adıma pizzaları daha çok beğendim..Makarnalar da harika görünüyor ama ne bileyim çok da cezbetmedi..
Cafe Greco'dan bahsetmezsem ayıp olur :) İspanyol Merdivenleri'nin tam karşısında 250 yıllık bir kafe.. Garsonlarından biri fraklı diğerleri de papyonluydu.. Müşterisine bu kadar saygılı bir müessese görmedim ben valla :)) Ayrıca İtalya'da oturarak içtiğiniz kahve ile ayakta yer işgal etmeden içtiğiniz kahve arasında epeyce bir fiyat farkı var! İlginç bir özellik.. Hatta Floransa' da efendim 2 kahve 2 tatlı ya ödediğimizin neredeyse 2 katını masa için ödedik! Bilginize :)
İşin ilginç tarafı, en çok denemek istediğim şeylerde ki bunlar -tiramisu, lazanya ve makarna- biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Hatta daha ileri gideceğim kendi yaptığım lazanyanın daha güzel olduğunu bile düşünüyorum :))))))))
AAA! Aradım aradım bulamadım.. Sanırım fotograf makinesindekilerde dondurmalar :) En çok onlara bittim! :) Zilyon çeşit böyle döve döve döndüre döndüre koyuyorlar, bizde ne kadar sert ise onlarda da o kadar yumuşak ama HA-Rİ-KA!!!!!
Gelelim ENlerime :) :
1) En sevdiğim makarna : Kurutulmuş Domatesli ve Patlıcanlı Rotini
2) En sevdiğim pizza: Parça Mozarellalı Rokalı Pizza
3) Roma' da en sevdiğim yer : Aşk Çeşmesi
4) En çok yorulduğum yer: Vatikan Merdivenleri (asansöre rağmen :))
5) En sevdiğim meze : Izgara Sebze offf :)) Yahu patlıcanın kabağın ızgarası nasıl bu kadar lezzetli olur diye kendimi yedim bitirdim! Meğerse ızgaradan sonra zeytinyağına yatırıp bekletiyorlarmış efem! :))
6) En sevdiğim içecek: Cappuccino!
Floransa,Roma,Pisa , Vatikan inanılmazdı! Lütfen herkesin yolu en az bir kere düşsün Allahım! :) Çünkü biz İtalya'yı çok sevdik... :)))))))))))
11 Nisan 2013 Perşembe
Bahar Geldii Hoş Geldii
Hala bir sıcak bir soğuk , zaman zaman küsen zaman zaman ağlayan bir havaya sahip olsak da azıcık yüzünü gösterse güneş bahar geldi diyip çocuklar gibi şen oluyoruz! Bizi aniden sırıksıklam eden , içimizi karartan havayla barışıveriyoruz :)
Geçen haftalarda -henüz bu kadar güzel değilken havalar- önümüzeki haftalarda yapacağımız yurt dışı seyahatimizle alakalı vize işlemlerini halletmek için İzmir' e oradan da memlekete gittim. Gittim ama gelmek istemedim.. İzmir her seferinde bende aynı derecede mutluluk hissi uyandırıyor oradan ayrılmak istemiyorum.. Her gittiğimde ayı şeyi düşünüyorum: 'Kesinlikle en yaşanılası şehir İzmir!' Umarım bir gün bu fırsatı yakalarız..
İşleri hallettim doooğru anne kucağına :) Ohh! Yedik içtik gezdik tozduk... Annemin minik bir bahçesi var resmen içim açılıyor.. Henüz pek birşey olmasa da yeşillikler bile beni bitirdi! Kıvırcıklar yan bahçeden harika! :))
Bunlar da miss naneler!
Anneciğimin tazecik marulları...
Ve işte mini mini güzellikler...
Bunları görüp de baharın gelmediğine inanmak mümkün mü? Bol çiçekli, bol yeşil ve kocaman mutlulukla dolu bir bahar dileğiyle.....
15 Kasım 2012 Perşembe
Gaziantep- Yeme İçme
Antep gezimizin son kısmı da yeme içme.. Eeee blog sahibesiyiz yemeksiz hiç olur mu? :))
Kime Antep derseniz diyin öncelikle size şunu söylüyorlar:
Herşey bol baharatlıydı salata da dahil... Ama parmaklarımızı yedik :)
Artık baklavaları şöbiyetleri fıstık ezmelerini anlatmıyorum :))
Sevgiler....
Kime Antep derseniz diyin öncelikle size şunu söylüyorlar:
Hiç mi şaşmaz yahu? Herkes 'Mutlaka İmam Çağdaş'a gidin' dedi durdu. Allah Allah dedik ne var burada bu kadar çok konuşuluyor bir gittik ki hele:)) Hakkaten övdükleri kadar varmış. Özellikle soğanlı lahmacununu denemek istemiştik fakat sezon açılmadığı için deneyemedik. Onun yerine şunlaı hüplettik:
Benim menümde lahmacun ve karışık kebap vardı! Yummy :)
Sevgili eşim ise Ali Nazik tercih etti..
Domates ezmeli kebap
Gavurdağı Salatası
Mezelerimiz
Kaşıkla içilen ayranımız:)
Veeeee tabi ki tatlı tabağımız ve baklava:))
Offff ki ne off ben baklavadan ziyae şöbiyete bittim!
Bir de ilk gün Meşhur Halil Usta'ya gittik. Biraz zor bulduk dışardıan baktık küçücük dedik içeri bir girdik aman Allahım:) Mahşer gibi kalabalık , ünlüler geldi gitti..Karınca gibi çalışanlar etrafınızda çok güzeldi.
Artık baklavaları şöbiyetleri fıstık ezmelerini anlatmıyorum :))
Sevgiler....
11 Kasım 2012 Pazar
Gaziantep-Çarşı Pazar
Gaziantep çarşı pazarını görmeden gezimizin tamamlanması imkansızdı tabi ki. çarşıyı pazarı bir güzel gedik alacaklarımızı aldık rahatlardık :) Zincirli Bedesten, Almacı Pazarı ve Bakırcılar Çarşısı hepsi birbirne çok yakındı gezerken birinden çıkıp diğerine girdik :)
1. Zincirli Bedesten:
Eskiden et hali olarak kullanılırken belediye burayı Antep'in en işlek çarşısı haline getirmeyi başarmış. Ben ilk gördüğümde bir nevi kapalı çarşı diye düşünmüştüm ;) Bedestende yöresel el sanatları, kuyumcular, hediyelik eşya,gümüşçü,yemenici, sedef işlemeleri gibi turistik eşyaların satıldığı dükkanlar var.
Uzuuun zamandır aradığım fakat bulamadığım bir yüzük, birkaç adet şal ve bir takı setiyle mutlu mesut ayrıldım buradan bir daha görüşmeye söz vererek....
2. Bakırcılar Çarşısı:
Veee Almacı Pazarı... İçerisinde damak zevkinize göre ve hatta ne isterseniz bulabileceğiniz harika bir çarşı... Baharatlardan kurutulmuş sebzeye çeşit çeşit salçalardan meyce kurularına kadar inanılmaz zenginlikte seçenek sunuyor size. Tabi ki kucak dolusu şey aldım,pişman değilim! Yarasın :)
1. Zincirli Bedesten:
Eskiden et hali olarak kullanılırken belediye burayı Antep'in en işlek çarşısı haline getirmeyi başarmış. Ben ilk gördüğümde bir nevi kapalı çarşı diye düşünmüştüm ;) Bedestende yöresel el sanatları, kuyumcular, hediyelik eşya,gümüşçü,yemenici, sedef işlemeleri gibi turistik eşyaların satıldığı dükkanlar var.
Uzuuun zamandır aradığım fakat bulamadığım bir yüzük, birkaç adet şal ve bir takı setiyle mutlu mesut ayrıldım buradan bir daha görüşmeye söz vererek....
2. Bakırcılar Çarşısı:
Oldukça eski ve güzel bir çarşı içinde türlü türlü bakır eşyalar var.


Daha da önemlisi hala yaşayan ve çalışan bir çarşı.. Resimde bir bıçakçı ve mangal malzemeleri üreten bir dükkan...
Ha bir de sol taraftaki ise bir sefer tası :) Fakat bana üstüste dizilmiş tencereler gibi geldi:)
3. Almacı Pazarı:
Neler yedik kısmına gelince.. Onu da yarın paylaşayım gezmiş kadar yoruldum!
Sevgiler ;)
Gaziantep Gezisi- Hayvanat Bahçesi
Mozaik Müzemizi gezdik bir yemek molası verdik ondan sonra doğru hayvanat bahçesine :) Yine ağzım açık,şaşkınlıklar içerisinde dolaştım çünkü gerçekten harika bir yer yapılmış ve tıkır tıkır da işliyor. Öncelikle girdiğimiz alan bir mesire yeri piknik falan yapılıyor,biraz daha ilerleyince kaşımıza bu kapı çıkıyor. Biletimizi aldık hadi girelim :)
İlk karşımıza çıkanlar şempanzelerdi :) Maymungilleri hep çok sevmişimdir. Burada uyuyan bir tane var ancak resimdeki şempanzenin dışında öpüşen bir çift, atlayıp zıplayan bir minik ve onu durdurmaya çalışan annesi de vardı. Laf aramızda hakkaten bize çok benziyorlar :)))
İlk karşımıza çıkanlar şempanzelerdi :) Maymungilleri hep çok sevmişimdir. Burada uyuyan bir tane var ancak resimdeki şempanzenin dışında öpüşen bir çift, atlayıp zıplayan bir minik ve onu durdurmaya çalışan annesi de vardı. Laf aramızda hakkaten bize çok benziyorlar :)))
![]() |
Sevimli midilliler :) |
Ormanların kralları, asalete bakın hele :)
Sevimli ayıcık bıcı bıcı yaparken :)
İşte buldum: Natalie Portman ve Mila Kunis :))))))
Pelikanlar
Çeşit çeşit evler yapılmış ziyaret için, bunlara Kuş Cenneti, Sürüngen evi, Balıklar ve yılanlar dahil açık alan dışında kapalı alanlarda da ziyaret var:
Kuş cenneti
Akvaryum
Sol alttaki ne kadar da sevimli gelmişti! Aldanmayın! O bir pirana :)
Ve son olarak Simgegillerden uzun boylu,ince boyunlu, çırpı bacaklı Zürafa :) Kendimi uzun sanırdım,yanılmışım :)))))))))))
Gaziantep Gezisi- Zeugma Mozaik Müzesi
Uzun zamandır yapmayı planladığımız fakat bir türlü gerçekteştiremediğimiz Antep gezisini nihayet hayata geçirdik :) Antep şurası , 2-3 saatlik yol gidelim görelim dedikçe yollar uzadı, mesafe arttı ama biz yılmadık! İyi ki iyi ki de gitmişiz görmüşüz... Oldukça büyük ve gelişmiş bir şehir, esnafıyla turistiyle insanlarıyla beni gerçekten çok etkiledi. Çok güleryüzlü ve yardımseverler, ne zaman başımız sıkışsa hiç çekinmeden danıştık, çok güzel cevaplar aldık...
Neler mi yaptık? Gitmeden önce hazırladığım planı bir fireyle tamamladık! Bir gece iki günlük bir tatilimiz vardı dolu dolu geçirdik. Gaziantep'ten notlar:
1-) Zeugma Mozaik Müzesi:
Benim Gaziantep'te en çok görmeyi istediğim yerdi ve bu isteğimde ne kadar haklı olduğumu anlamış oldum. İnanılmaz büyülendim, MÖ'den kalan eserlerin çoğu büyüleyici. Müzeyi bu kadar muhteşem tasarlayıp eserleri bizlere ulaştıranlara da ayrıca saygılarımı sunuyorum inanılmaz düzenli ve etkileyiciydi. Fotograf çekmenin serbestliği ise paha biçilemez;)
En en en çok etkilediğim şey bu idi. Kocaman ama kocaman bir alana şu gördüğünüz küçücük renkli taşlarla geometrik şekiller,insanlar yapmak bir de üzerine üç boyut eklemek benim aklımın alabileceği birşey değil!! O kadar çok ve uzun uzun inceledim ki anlatamam.. Kocaman bir alanda sadece kafanızdan yapacağınız bir tasarlamayla kocaman bir resim oluşturmak (M:Ö den bahsediyoruz) insanüstü bir çaba...Her ayrıntı her renk belirtilmiş, yakından uzaktan değişen hiçbirşey yok, mozaikler tam bir muzice eseri!!!
Soldaki bir hamam sanırım altında sıcak su oluyor ve insanlar sıcak taşın üzerinde bir güzel paklanıyorlardı :) Sağdakini ise anlatmama gerek yok sanırım :)) O çağlarda pek de çekingenlik yokmuş :))
Müzede en başarılı bulduğum şeylerdn biri d bazı mozaiklerin fotoselle aydınlatılmış olması. Önüne bir ziyaretçi geldiğinde açılıyor,gittiğinizde kapanıyor. Hem tasarruf sağlanmış oluyor hem de eserlerin fazla ışıktan zarar görmesi engelleniyor.
Çocuklar da unutulmamış ve onlara da müze içerisinde hoşça vakit geçirebilecekleri Çocuk Atölyesi hazırlanmış. Bizim de içimizde büyümemiş çouklar olduğundan Burçincimle iki resim arasındaki 7 farkı bulduk. Müzede sergilenen moziklerden bazılarına 7 alakasız nesne eklenmiş onları buluyorsunuz. Çok eğlenceli :))
Gelelim müzedeki en önemli parçaya: Çingene Mozaiği
Bu harika esere ayrı bir oda hazırlanmış. Bir rehber eşliğinde kapıda karşılanıp karanlık, sadece yer spotlarının aydınlattığı koridorlardan dönerken çok özel bir şeye doğru gittiğinizi hissedip heyecanlanıyorsunuz.Koridorların nerede biteceği belirsiz, daha ilerleyecğinizi düşündüğünüz anda aniden bir çift delici göz tam karşınızdan size bakıyor: Çingene Kızı!!!
'Menad Evi' olarak adlanırıların mekanda ortaya çıkan moziklerim hemen hemen tamamı eski eser kaçakçılarınca kaçırıldığı anlaşılmış. Çingene Kızı olarak adlandırılan figür yapılan kaçak kazı toprağın altında kaldığından şans eseri kaçakçıların gözlerinden saklanmış olup müzeye kazandırılmıştır.
Şeffaf başlığı altındaki dağınık saçları, çıkık emacık kemiği ve dolgun yüzü, kulaklarındaki küpelerle ortaya çıkarıldığında kazı ortamı şakası olarak Çingene Kızı'na benzetilmiş olup sonraki süreçte d bu isimle anılmıştır. Kimliği konusunda aydınlatıcı bilgi bulunmayan bu mozaik başının yanındaki asma filizlerden dolayı Dionysıs'un şenliklerinde yer alan menadlardan biri olduğu ya da Büyük İskender'in portresi olduğunu ileri sürenler bulunmaktadır. Mozaiğin en ilgi çekici yanı gözlerinin, kendisine bakanı her yönden takip etmesidir. 'Üç çeyrek bakış' olarak ifade edilen teknik, Leonardo Da Vinci'nin Mona Lisa resminde de kullanılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle eser, Zeugma ve Gaziantep'in sembolü haline gelmiştir.
Etkileyici değil mi?
Neler mi yaptık? Gitmeden önce hazırladığım planı bir fireyle tamamladık! Bir gece iki günlük bir tatilimiz vardı dolu dolu geçirdik. Gaziantep'ten notlar:
1-) Zeugma Mozaik Müzesi:
Benim Gaziantep'te en çok görmeyi istediğim yerdi ve bu isteğimde ne kadar haklı olduğumu anlamış oldum. İnanılmaz büyülendim, MÖ'den kalan eserlerin çoğu büyüleyici. Müzeyi bu kadar muhteşem tasarlayıp eserleri bizlere ulaştıranlara da ayrıca saygılarımı sunuyorum inanılmaz düzenli ve etkileyiciydi. Fotograf çekmenin serbestliği ise paha biçilemez;)
En en en çok etkilediğim şey bu idi. Kocaman ama kocaman bir alana şu gördüğünüz küçücük renkli taşlarla geometrik şekiller,insanlar yapmak bir de üzerine üç boyut eklemek benim aklımın alabileceği birşey değil!! O kadar çok ve uzun uzun inceledim ki anlatamam.. Kocaman bir alanda sadece kafanızdan yapacağınız bir tasarlamayla kocaman bir resim oluşturmak (M:Ö den bahsediyoruz) insanüstü bir çaba...Her ayrıntı her renk belirtilmiş, yakından uzaktan değişen hiçbirşey yok, mozaikler tam bir muzice eseri!!!
Soldaki bir hamam sanırım altında sıcak su oluyor ve insanlar sıcak taşın üzerinde bir güzel paklanıyorlardı :) Sağdakini ise anlatmama gerek yok sanırım :)) O çağlarda pek de çekingenlik yokmuş :))
Müzede en başarılı bulduğum şeylerdn biri d bazı mozaiklerin fotoselle aydınlatılmış olması. Önüne bir ziyaretçi geldiğinde açılıyor,gittiğinizde kapanıyor. Hem tasarruf sağlanmış oluyor hem de eserlerin fazla ışıktan zarar görmesi engelleniyor.
Çocuklar da unutulmamış ve onlara da müze içerisinde hoşça vakit geçirebilecekleri Çocuk Atölyesi hazırlanmış. Bizim de içimizde büyümemiş çouklar olduğundan Burçincimle iki resim arasındaki 7 farkı bulduk. Müzede sergilenen moziklerden bazılarına 7 alakasız nesne eklenmiş onları buluyorsunuz. Çok eğlenceli :))
Gelelim müzedeki en önemli parçaya: Çingene Mozaiği
Bu harika esere ayrı bir oda hazırlanmış. Bir rehber eşliğinde kapıda karşılanıp karanlık, sadece yer spotlarının aydınlattığı koridorlardan dönerken çok özel bir şeye doğru gittiğinizi hissedip heyecanlanıyorsunuz.Koridorların nerede biteceği belirsiz, daha ilerleyecğinizi düşündüğünüz anda aniden bir çift delici göz tam karşınızdan size bakıyor: Çingene Kızı!!!
'Menad Evi' olarak adlanırıların mekanda ortaya çıkan moziklerim hemen hemen tamamı eski eser kaçakçılarınca kaçırıldığı anlaşılmış. Çingene Kızı olarak adlandırılan figür yapılan kaçak kazı toprağın altında kaldığından şans eseri kaçakçıların gözlerinden saklanmış olup müzeye kazandırılmıştır.
Şeffaf başlığı altındaki dağınık saçları, çıkık emacık kemiği ve dolgun yüzü, kulaklarındaki küpelerle ortaya çıkarıldığında kazı ortamı şakası olarak Çingene Kızı'na benzetilmiş olup sonraki süreçte d bu isimle anılmıştır. Kimliği konusunda aydınlatıcı bilgi bulunmayan bu mozaik başının yanındaki asma filizlerden dolayı Dionysıs'un şenliklerinde yer alan menadlardan biri olduğu ya da Büyük İskender'in portresi olduğunu ileri sürenler bulunmaktadır. Mozaiğin en ilgi çekici yanı gözlerinin, kendisine bakanı her yönden takip etmesidir. 'Üç çeyrek bakış' olarak ifade edilen teknik, Leonardo Da Vinci'nin Mona Lisa resminde de kullanılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle eser, Zeugma ve Gaziantep'in sembolü haline gelmiştir.
Etkileyici değil mi?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)