13 Haziran 2013 Perşembe

İrmik Pastası


    Yaz geldi bloglar yavaş yavaş boşalmaya, insanlar kabuğuna çekilmeye başladı.. Benim ise tam tersine boş zamanımın arttığı muftakta daha çok vakit geçirdiğim bir dönem geldi :) Bundan önce iş ve yorgunluktan dolayı pek vakit ayıramamıştım..
   Epeydir duran irmik artık gözüme batmaya başlamıştı. Havaların da ısınmasıyla bazen meyvelerle bazen de dondurmayla bol bol irmikli hafif tatlılardan yapmaya başladım..Buz gibi iyi gidiyor :) Siz de deneyin hem hafif hem şık bu tarifi!

İRMİK PASTASI
Malzemeler:
1lt süt
10 yemek kaşığı irmik
10 yemek kaşığı şeker
2 paket vanilya

Sos için:
6 adet kayısı
2 iri can eriği (vişne,çilek ya da frambuaz kullanılabilir.)
1 yemek kaşığı nişasta
1 yemek kaşığı pudraşekeri
1 su bardağı su

Yapılışı:
   Süt,irmik,tozşeker ve vanilyayı bir tencerede koyulaşana dek pişiriyoruz. Kaynamaya başladıktan iki dakika sonra koyulaşıyor. Servis yapacağımız büyüklükteki kapları ıslatıp içlerine irmik pastasını yerleştiriyoruz. Soğuyana dek dinlendiriyoruz.
   Sos için erikleri ve kayısıları küp küp doğruyoruz. Bir tavaya alıp üzerine pudra şekerini, nişastayı ve suyu ilave ediyoruz. Hafif koyulaşana dek pişiriyoruz. Soğutuyoruz.
   Tatlıları servis tabaklarına ters çevirip çıkarıyoruz,üzerine de sos gezdirip servis yapıyoruz.
   Afiyet olsun!

 

9 Haziran 2013 Pazar

Ben Artık Bir Ankaralıyım :)


   Ben artık Ankaralıyım! :)
   Malatya maceramız iki ay sonra son bulacak, yeni evimiz artık Ankara! Ankara'dayım demek yerine Ankaralıyım demeyi tercih ediyorum. Bu bugüne kadar yaşadığım tüm şehirler için de böyleydi... Çünkü her yer beni memleketimi aratmayacak kadar güzel ağırladı, kucakladı, evim oldu....
  Malatya kelimelerle anlatamayacağım güzellikler sundu bana..Buradan ayrılmak inanılmaz burkuyor içimi..Okulum,öğrencilerim, velilerim,komşularım,dostlarım ve Malatya'nın eşsiz kültürü, mis yemekleri, harika insanları  beni hiç gurbette hissettirmediler. Hiç kırılmadım,üzülmedim..Ne zaman zorda kalsam mutlaka bir yerden yardım eli uzandı..Ne zaman kötü hissetsem kucağını açtı.. Yeşili,suyu,kayısısı,kirazı,köfteleri, çeşit çeşit sarmaları, piknikleri,gezileri nasıl unutulur?? Fakat işte gelenin gözü gitmekte malesef...
  Yine iki kişilik çekirdekcik ailemizle Eylül'de Ankara'ya misafir olmaya gidiyoruz.  Eminim canım Ankara da bizi en güzel şekilde kucaklayacak..Hayatımıza güzel günler katacak. Seni de çok seveceğim Ankara! Sen de bizi sev :))
  Diğer mutluluğum da Malatya'da vakıf olamadığım blogger arkadaşlarla tanışma fırsatıydı. Umarım Ankara'daki arkadaşlar da beni yalnız bırakmazlar :))
   Güzel dualarınızı bekliyorum...
   Allah yüzümüzü kara çıkarmasın inşallah!